Konstrüktivizm Öncüsü Kimdir ?

Sarp

New member
**Konstrüktivizm ve Onun Öncüsü: Jean Piaget**

Konstrüktivizm, öğrenmenin aktif bir süreç olduğu ve bireylerin çevreleriyle etkileşimde bulunarak bilgi inşa ettikleri bir öğretim felsefesidir. Bu görüş, eğitim psikolojisi ve pedagojik teorilerin temel taşlarından biri olmuştur. Konstrüktivizmin önde gelen ismi, bu alandaki teorik katkılarıyla Jean Piaget'dir. Piaget, insanların dünyayı ve çevrelerini anlamak için aktif bir şekilde bilgi inşa ettikleri fikrini geliştiren ve bu görüşü sistematik bir şekilde açıklayan ilk bilim insanlarından biridir. Bu makalede, konstrüktivizmin tarihçesi, Jean Piaget’in bu akıma yaptığı katkılar ve konstrüktivizmin eğitimdeki yeri ele alınacaktır.

Konstrüktivizm Nedir?

Konstrüktivizm, bireylerin öğrenme süreçlerinin yalnızca pasif bir bilgi alımından ibaret olmadığını, aksine bireylerin çevreleriyle etkileşime girerek ve mevcut bilgilerini kullanarak yeni anlayışlar ve bilgiler inşa ettiklerini savunan bir öğretim yaklaşımıdır. Bu felsefe, öğrenicinin bilgiye nasıl ulaştığına, öğrendiklerini nasıl işlediğine ve bu bilgiyi nasıl yapılandırdığına odaklanır. Konstrüktivist öğretim yaklaşımında öğretmen, öğrencilere bilgi sunmak yerine, onların keşif yapmalarını ve öğrenmeye aktif olarak katılmalarını teşvik eder.

Konstrüktivizmin Temel İlkeleri

Konstrüktivizmin temel ilkeleri arasında aktif öğrenme, problem çözme, sosyal etkileşim ve bireysel anlam inşası yer alır. Öğrenciler, yaşadıkları dünyada ve çevrelerinde gözlemler yaparak ve deneyimler kazanarak öğrenirler. Bu süreçte öğretmen, öğrencinin anlam inşasına rehberlik eder ve onlara yönlendirme yapar. Ayrıca, öğrenme süreci bireyseldir ve her birey kendi bilgi yapısını farklı şekilde oluşturur.

Konstrüktivizmde Jean Piaget'in Rolü

Jean Piaget, 20. yüzyılın başlarında çocuk gelişimi ve öğrenme süreçleri üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınan bir İsviçreli psikologdur. Piaget’in çalışmalarının temelinde, insanların bilişsel gelişim süreçlerinin yaşa göre değişen evrelerden geçtiği fikri yatar. Piaget, çocukların dünyayı keşfederken aktif bir şekilde bilgi oluşturduklarını ve bu bilgiyi mevcut düşünce yapılarına ekleyerek geliştirdiklerini ileri sürmüştür. Piaget’in en önemli katkılarından biri, çocukların bilgiye erişimlerinin, deneyimlerinden ve çevreleriyle etkileşimlerinden bağımsız olamayacağıydı.

Piaget, çocukların bilişsel gelişimlerinin dört ana aşamadan geçtiğini savunmuştur: duyusal-motor, ön işlem, somut işlemler ve soyut işlemler aşamaları. Bu evrelerde, çocuklar çevreleriyle etkileşimde bulunarak, bilgi ve becerilerini yapılandırırlar. Piaget’e göre çocuklar, pasif bilgi alıcıları değil, aktif öğrenicilerdir. Onlar, çevrelerinden gelen uyarıları işleyerek, bu uyarıları anlamlı bilgilere dönüştürürler.

Piaget’in Konstrüktivizm Üzerindeki Etkisi

Piaget, konstrüktivist öğrenme teorilerinin temelini atmış ve bu akımın gelişimine önemli katkılar sağlamıştır. Piaget’in anlayışına göre, çocuklar bilgiyi yalnızca almakla kalmaz, aynı zamanda bu bilgiyi kendi zihinsel yapılarıyla ilişkilendirerek ve var olan düşünsel şemalarını düzenleyerek inşa ederler. Bu süreç, “şemalar” ve “dengeleme” gibi terimlerle açıklanır. Şemalar, bireylerin çevreleriyle olan etkileşimlerinden öğrendikleri bilgi yapılarıdır. Dengeleme ise, bireyin çevresinden aldığı yeni bilgiyi, mevcut şemalarıyla uyumlu hale getirme sürecidir.

Piaget, bilişsel gelişimin evrelere ayrılmasının yanı sıra, bu süreçlerin her birinde çocukların düşünme biçimlerinin belirli bir mantıkla ilerlediğini savunmuştur. Bu ilerleyiş, öğretim yöntemlerine de yön vermiştir. Öğretmenler, öğrencilerin gelişimsel aşamalarına uygun öğretim stratejileri kullanarak, öğrenme sürecini destekleyebilirler.

Konstrüktivizmde Piaget’in Öncülüğü

Piaget, bilişsel gelişimle ilgili ortaya koyduğu evre teorisiyle, öğrenmenin yalnızca çevreden pasif bilgi almayı değil, aynı zamanda bireyin aktif bir şekilde çevresini keşfetmesini ve bu keşiflerle kendi bilgi yapısını inşa etmesini savunmuştur. Bu anlayış, günümüz eğitim teorilerinin temelini atmış, özellikle de konstrüktivist öğretim anlayışının gelişmesinde önemli bir kilometre taşı olmuştur. Piaget’in teorisi, öğrencilerin sadece öğretmenlerden aldıkları bilgiyi pasif bir şekilde kabul etmemeleri gerektiğini, bunun yerine aktif olarak öğrenme süreçlerine dahil olmaları gerektiğini vurgulamaktadır.

Konstrüktivizmin Eğitimdeki Yeri

Konstrüktivist öğretim yaklaşımı, geleneksel öğretim yöntemlerinden farklıdır. Geleneksel yöntemlerde öğretmen, öğrencilerin bilgiye ulaşması için genellikle doğrudan öğretim yapar, ancak konstrüktivist yaklaşımlar öğrencilerin öğrenme sürecine aktif katılımını sağlar. Bu yaklaşım, öğrencilerin bilgi edinme süreçlerine daha fazla katılım sağlamalarına ve kendi öğrenme süreçlerini yönetmelerine olanak tanır. Öğrencilerin keşfetmeleri, deneyimlemeleri ve başkalarıyla işbirliği yaparak öğrenmeleri teşvik edilir.

Piaget’in teorisi, eğitimcilerin öğrencilerin gelişimsel düzeylerini göz önünde bulundurarak, her öğrencinin öğrenme sürecine uygun eğitim yöntemleri geliştirmelerine yardımcı olmuştur. Bu bağlamda, öğrencilerin önceden sahip oldukları bilgiyle yeni bilgiyi ilişkilendirmelerine fırsat verilir ve öğretim süreci bu ilişkilendirme üzerine inşa edilir. Ayrıca, öğrencilerin sosyal etkileşimlerini ve grup çalışmasını içeren öğretim stratejileri de konstrüktivist anlayışla uyumludur.

Jean Piaget’in Konstrüktivizme Katkıları Nelerdir?

Piaget’in konstrüktivist düşünceye yaptığı en önemli katkılardan biri, öğrenmenin bir süreç olarak sürekli bir inşa süreci olduğunu vurgulamasıdır. Piaget, çocukların ve bireylerin çevreleriyle sürekli etkileşimde bulunarak yeni anlamlar oluşturduklarını, bu süreçte mevcut bilgi yapılarını değiştirdiklerini savunmuştur. Ayrıca, Piaget, öğretmenlerin öğrencilere bilgi vermektense, onları keşif yapmaya, soru sormaya ve çözüm üretmeye teşvik etmeleri gerektiğini belirtmiştir. Bu yaklaşım, günümüz eğitim felsefelerinin temel taşlarını oluşturmuş, öğrenme süreçlerinde daha fazla öğrencinin aktif rol almasını sağlamıştır.

Sonuç

Konstrüktivizm, öğrenmenin aktif, sosyal ve bireysel bir süreç olduğunu savunur. Bu anlayışın öncüsü olarak Jean Piaget, çocukların bilişsel gelişiminde önemli bir yer tutmuş ve onların bilgi inşa süreçlerini anlamak için teorik temeller atmıştır. Piaget’in teorileri, eğitim alanındaki pek çok uygulamayı şekillendirmiş ve öğrenci merkezli öğretim stratejilerinin temelini oluşturmuştur. Konstrüktivist öğretim anlayışı, öğrencilerin öğrenme sürecine daha fazla dahil olmalarını sağlayarak, bilgiyi yalnızca alıcı olarak değil, aktif olarak inşa eden bireyler olmalarına olanak tanımaktadır.