Sarp
New member
Yarı Zamanlı Çalışma Ödeneği Ne Kadar? – Bir Hayat Hikâyesinin İçinden
Selam sevgili forumdaşlar,
Bugün sizlerle biraz içimi dökmek, biraz da bir dost meclisinde olduğu gibi hem bilgi paylaşmak hem de duygulara dokunmak istiyorum. Konu belki ilk bakışta “rakamlarla” ilgili gibi görünecek; ama arka planında gerçek insanların umutları, mücadeleleri ve birbirine uzanan eller var. Hani bazen bir forum başlığına tıklarsınız, sadece bilgi almak için girersiniz ama çıkarken kalbinizde başka duygular taşırsınız ya… İşte bu yazı da öyle bir yazı olsun istiyorum.
Bir Kafenin Arka Masasında Başlayan Sohbet
Geçtiğimiz hafta sonu, mahallemizdeki küçük kafenin arka masasında iki tanıdık sima gördüm: Hasan ve Elif. Hasan, kırklı yaşlarının ortasında, yıllardır muhasebe işi yapan, pratik çözümleriyle tanınan biri. Elif ise yirmi sekiz yaşında, anaokulu öğretmeni, insanlara bakarken gözleriyle bile şefkat dağıtan bir kadın.
Ben yan masada otururken, aralarındaki konuşma kulağıma çalındı. Hasan’ın sesi kararlı ve netti:
— “Elif, bak, yarı zamanlı çalışma ödeneğini almanın yolu belli. Önce şartlara bakacaksın, sonra hesaplamayı yapacaksın. Strateji önemli.”
Elif ise başını sallayarak, yumuşacık bir sesle cevap verdi:
— “Biliyorum Hasan abi… Ama mesele sadece ne kadar alacağım değil. Bu süreçte bana güven verilecek mi, aileme yetecek mi, o kısmı da önemli.”
İşte orada anladım ki, rakamların ardında çok daha büyük bir hikâye var.
Yarı Zamanlı Çalışma Ödeneğinin Hikâyesi
Hasan cebinden telefonunu çıkardı, bir not defteri uygulamasını açtı. Hızlı hızlı anlatmaya başladı:
— “Bak Elif, yarı zamanlı çalışma ödeneği, kısmi süreli çalışanların belirli koşullarda İŞKUR tarafından aldığı destek. Miktar, çalışanın aldığı brüt ücretin bir kısmına göre belirleniyor. Genel olarak, ödenek miktarı günlük brüt kazancının yüzde 60’ı civarında oluyor. Ama üst sınır, asgari ücretin yüzde 150’sini geçemiyor.”
Elif dikkatle dinledi. Ama gözlerinde hâlâ bir “ya sonra?” sorusu vardı.
— “Hasan abi, peki ya ben yarı zamanlıya geçince öğrencilerim üzülürse? Ya annem ‘işin neden azaldı’ diye kaygılanırsa? Ben bu parayı alırım ama huzurum ne olacak?”
Hasan durdu, biraz düşündü. İşte erkeklerin çözüm odaklı tavrı ile kadınların ilişkisel ve empatik yaklaşımı arasındaki fark orada iyice ortaya çıktı.
Rakamlar ve Kalpler
Hasan bir yandan hesap yapıyordu:
— “Diyelim ki brüt maaşın 20.000 TL. Günlük brüt kazancın yaklaşık 666 TL olur. Bunun yüzde 60’ı 399 TL. Ayda 15 gün çalıştığında, İŞKUR sana kalan günler için ödenek verirse, yaklaşık şu kadar alırsın…”
Ama Elif’in zihninde rakamlar değil, çocukların yüzleri, annesinin telaşlı sesi, kendi yüreğinin sesi vardı.
Ben masama gelen kahvemi alırken, onların bu farklı bakış açıları bana şunu düşündürdü: Biz çoğu zaman bir konuyu konuşurken, kimimiz “nasıl çözeriz?” diye düşünürken, kimimiz “bu bizi nasıl hissettirir?” diye bakıyoruz. Ve aslında, tam da bu iki bakış birleşince hayat tamamlanıyor.
Forumdaşlara Not: Bu Sadece Para Meselesi Değil
Yarı zamanlı çalışma ödeneği, evet, teknik olarak bir hesap işi. Ama bu ödeneğin ne kadar olacağı sorusu, çoğu kişi için hayatın dengesiyle ilgili. Birinin kira parasını, çocuğunun okul masrafını, hastane randevusunu etkileyebiliyor.
Hasan gibi düşünenler, “Şartlar nedir, başvuru nasıl yapılır, en fazla ne kadar alınır?” sorularını soruyor.
Elif gibi hissedenler ise “Bunu alırken kendimi güvende hissedecek miyim, hayatım nasıl değişecek?” diye bakıyor.
İşin Özeti: Ne Kadar?
Yarı zamanlı çalışma ödeneği miktarı, sizin brüt maaşınıza ve çalışmadığınız gün sayısına bağlı olarak değişiyor. Formül kabaca şöyle:
1. Brüt maaşınızı bulun.
2. Günlük brüt kazancınızı hesaplayın (brüt maaş ÷ 30).
3. Bu günlük tutarın %60’ını alın.
4. Çalışmadığınız gün sayısıyla çarpın.
5. Ortaya çıkan tutar, İŞKUR’un size ödeyeceği yaklaşık miktardır (üst sınır dikkate alınarak).
Yani, kiminiz için bu 4-5 bin TL olabilir, kiminiz için daha az ya da daha fazla. Ama şunu unutmayın: Bu para, geçiş döneminizde bir nefes, bir ara durak olabilir.
Son Söz ve Sizlere Soru
O gün kafenin çıkışında Hasan ve Elif birbirlerine gülümsedi. Hasan, Elif’e “Merak etme, hem hesabı yaparız hem de içini rahatlatırız” dedi. Elif ise “Senin hesabın bana güven verir, benim duygularım da sana yol gösterir” diye karşılık verdi.
Ve ben, o masadan kalkarken şunu düşündüm: Bizim burada, bu forumda da aynı şey oluyor. Kimimiz rakam getiriyor, kimimiz hikâye… Ve ortaya hem aklın hem kalbin doyduğu bir paylaşım çıkıyor.
Sevgili forumdaşlar,
Siz yarı zamanlı çalışma ödeneğini hiç kullandınız mı? Miktarını öğrenmek size yetti mi, yoksa işin manevi tarafı da ağır bastı mı? Paylaşırsanız, belki başkalarının da hem aklı hem yüreği aydınlanır.
Selam sevgili forumdaşlar,
Bugün sizlerle biraz içimi dökmek, biraz da bir dost meclisinde olduğu gibi hem bilgi paylaşmak hem de duygulara dokunmak istiyorum. Konu belki ilk bakışta “rakamlarla” ilgili gibi görünecek; ama arka planında gerçek insanların umutları, mücadeleleri ve birbirine uzanan eller var. Hani bazen bir forum başlığına tıklarsınız, sadece bilgi almak için girersiniz ama çıkarken kalbinizde başka duygular taşırsınız ya… İşte bu yazı da öyle bir yazı olsun istiyorum.
Bir Kafenin Arka Masasında Başlayan Sohbet
Geçtiğimiz hafta sonu, mahallemizdeki küçük kafenin arka masasında iki tanıdık sima gördüm: Hasan ve Elif. Hasan, kırklı yaşlarının ortasında, yıllardır muhasebe işi yapan, pratik çözümleriyle tanınan biri. Elif ise yirmi sekiz yaşında, anaokulu öğretmeni, insanlara bakarken gözleriyle bile şefkat dağıtan bir kadın.
Ben yan masada otururken, aralarındaki konuşma kulağıma çalındı. Hasan’ın sesi kararlı ve netti:
— “Elif, bak, yarı zamanlı çalışma ödeneğini almanın yolu belli. Önce şartlara bakacaksın, sonra hesaplamayı yapacaksın. Strateji önemli.”
Elif ise başını sallayarak, yumuşacık bir sesle cevap verdi:
— “Biliyorum Hasan abi… Ama mesele sadece ne kadar alacağım değil. Bu süreçte bana güven verilecek mi, aileme yetecek mi, o kısmı da önemli.”
İşte orada anladım ki, rakamların ardında çok daha büyük bir hikâye var.
Yarı Zamanlı Çalışma Ödeneğinin Hikâyesi
Hasan cebinden telefonunu çıkardı, bir not defteri uygulamasını açtı. Hızlı hızlı anlatmaya başladı:
— “Bak Elif, yarı zamanlı çalışma ödeneği, kısmi süreli çalışanların belirli koşullarda İŞKUR tarafından aldığı destek. Miktar, çalışanın aldığı brüt ücretin bir kısmına göre belirleniyor. Genel olarak, ödenek miktarı günlük brüt kazancının yüzde 60’ı civarında oluyor. Ama üst sınır, asgari ücretin yüzde 150’sini geçemiyor.”
Elif dikkatle dinledi. Ama gözlerinde hâlâ bir “ya sonra?” sorusu vardı.
— “Hasan abi, peki ya ben yarı zamanlıya geçince öğrencilerim üzülürse? Ya annem ‘işin neden azaldı’ diye kaygılanırsa? Ben bu parayı alırım ama huzurum ne olacak?”
Hasan durdu, biraz düşündü. İşte erkeklerin çözüm odaklı tavrı ile kadınların ilişkisel ve empatik yaklaşımı arasındaki fark orada iyice ortaya çıktı.
Rakamlar ve Kalpler
Hasan bir yandan hesap yapıyordu:
— “Diyelim ki brüt maaşın 20.000 TL. Günlük brüt kazancın yaklaşık 666 TL olur. Bunun yüzde 60’ı 399 TL. Ayda 15 gün çalıştığında, İŞKUR sana kalan günler için ödenek verirse, yaklaşık şu kadar alırsın…”
Ama Elif’in zihninde rakamlar değil, çocukların yüzleri, annesinin telaşlı sesi, kendi yüreğinin sesi vardı.
Ben masama gelen kahvemi alırken, onların bu farklı bakış açıları bana şunu düşündürdü: Biz çoğu zaman bir konuyu konuşurken, kimimiz “nasıl çözeriz?” diye düşünürken, kimimiz “bu bizi nasıl hissettirir?” diye bakıyoruz. Ve aslında, tam da bu iki bakış birleşince hayat tamamlanıyor.
Forumdaşlara Not: Bu Sadece Para Meselesi Değil
Yarı zamanlı çalışma ödeneği, evet, teknik olarak bir hesap işi. Ama bu ödeneğin ne kadar olacağı sorusu, çoğu kişi için hayatın dengesiyle ilgili. Birinin kira parasını, çocuğunun okul masrafını, hastane randevusunu etkileyebiliyor.
Hasan gibi düşünenler, “Şartlar nedir, başvuru nasıl yapılır, en fazla ne kadar alınır?” sorularını soruyor.
Elif gibi hissedenler ise “Bunu alırken kendimi güvende hissedecek miyim, hayatım nasıl değişecek?” diye bakıyor.
İşin Özeti: Ne Kadar?
Yarı zamanlı çalışma ödeneği miktarı, sizin brüt maaşınıza ve çalışmadığınız gün sayısına bağlı olarak değişiyor. Formül kabaca şöyle:
1. Brüt maaşınızı bulun.
2. Günlük brüt kazancınızı hesaplayın (brüt maaş ÷ 30).
3. Bu günlük tutarın %60’ını alın.
4. Çalışmadığınız gün sayısıyla çarpın.
5. Ortaya çıkan tutar, İŞKUR’un size ödeyeceği yaklaşık miktardır (üst sınır dikkate alınarak).
Yani, kiminiz için bu 4-5 bin TL olabilir, kiminiz için daha az ya da daha fazla. Ama şunu unutmayın: Bu para, geçiş döneminizde bir nefes, bir ara durak olabilir.
Son Söz ve Sizlere Soru
O gün kafenin çıkışında Hasan ve Elif birbirlerine gülümsedi. Hasan, Elif’e “Merak etme, hem hesabı yaparız hem de içini rahatlatırız” dedi. Elif ise “Senin hesabın bana güven verir, benim duygularım da sana yol gösterir” diye karşılık verdi.
Ve ben, o masadan kalkarken şunu düşündüm: Bizim burada, bu forumda da aynı şey oluyor. Kimimiz rakam getiriyor, kimimiz hikâye… Ve ortaya hem aklın hem kalbin doyduğu bir paylaşım çıkıyor.
Sevgili forumdaşlar,
Siz yarı zamanlı çalışma ödeneğini hiç kullandınız mı? Miktarını öğrenmek size yetti mi, yoksa işin manevi tarafı da ağır bastı mı? Paylaşırsanız, belki başkalarının da hem aklı hem yüreği aydınlanır.