Yeşil Kablo Neye Bağlanır ?

Sarp

New member
“Yeşil kablo nereye bağlanır?”: Elektrik bilmezliğin milli sporu!

Arkadaşlar, dürüst olalım… Hangimiz bir gün evde priz değiştirirken “Bu yeşil olan nereye gidiyor ya?” diye içimizden geçirmedik?

Evet, işte o an tam bir kader çizgisidir.

Kimi “denerken öğrenirim” der, kimi “YouTube’a sorayım” der, kimi de “Benim dayı elektrikçiydi, çağırayım” der.

Ama bir gerçek var: Yeşil kablo, insanlık tarihinin en fazla “yanlış yere bağlanmış” kablosudur.

Bugün bu forum başlığında biraz gülelim, biraz öğrenelim, biraz da kimsenin sigortasını attırmadan şu “yeşil kablo” meselesine son noktayı koyalım.

Önce ciddi olalım: Yeşil kablo aslında masumdur

Şaka bir yana, yeşil (veya yeşil-sarı çizgili) kablo, “topraklama” kablosudur.

Yani görev tanımı net: Elektrik sisteminde faz ya da nötr değil, kaçak akımın “toprağa” iletilmesini sağlar.

Kısacası, o senin hayat sigortandır.

Yanlış yere bağlarsan, prizden çıkan duman senin “hayat tecrübeni” aydınlatabilir.

Ama gel gör ki, Türkiye’de topraklama hattı konusunda efsaneler bitmez.

Bir evde yeşil kabloyu duvara yapıştırıp öylece bırakan ustalar gördüm.

Bazısı “Abi o yeşil estetik durmuyor, ben kestim onu” der.

Bazısı da “Toprak zaten evin altında var, ne gerek var kablosuna?” diyerek fiziğe meydan okur.

Sonra da forumda başlık açar: “Çamaşır makinesi çarpıyor ama sadece çıplak ayakla, neden?”

Erkeklerin stratejik yaklaşımı: ‘Deneyerek öğrenmek’

Erkek tayfa bu konuda tamamen pratik zekâya yaslanır.

Yeşil kablo görünce düşünür: “Mavi nötrse, kahverengi fazsa, bu yeşil ne ola ki?”

Birkaç saniye sessizlik, ardından o tarihi cümle gelir:

> “Ben bi’ dokunayım, akım varsa hissederim.”

İşte o anda, forumlarda yeni bir başlık doğar:

“Prizi değiştirirken sigortayı kapatmayı unuttum, şimdi LED’ler yanıp sönüyor, ne oldu?”

Erkeklerin çözüm odaklılığına laf yok tabii.

Hemen plan kurarlar:

1. Fazı bul.

2. Nötrü dene.

3. Kalan yeşili “fazla” görürsen, rengine kıyıp boşta bırak.

Bu mantıkla dünya dönüyor işte—ama bazen yanlış kablo bağlayan adamın evinde buzdolabı kapı açınca modem reset atıyor.

Kadınların empatik yaklaşımı: ‘Kabloyu değil, seni korumak lazım’

Kadınlar bu konuda bambaşka bir boyutta.

Ellerine tornavida almazlar belki ama doğru soruları sorarlar:

> “Sevgilim, sigortayı kapattın mı?”

> “O kabloyu neden test cihazıyla ölçmüyorsun?”

> “Geçen hafta elimde çarpıntı hissettim, o yeşil kabloyla mı ilgisi var?”

Kadınlar, kablonun teknik kısmından çok insan kısmıyla ilgilenir.

Çünkü bilirler: Kablo yanlış bağlanırsa sadece elektrik değil, evlilik de kısa devre yapabilir.

Ve bir kadın, partnerinin “topraklamayı faza bağladım ama çalışıyor” cümlesini duyduğunda artık güven ilişkisi bitmiştir.

“Evi yakmazsa bile beni yakar bu adam” diye düşünür.

Gerçek hayattan kablolu trajediler

- Ahmet’in hikâyesi: “Topraklama yoktu, ben fazdan çektim.”

Sonuç: Saç kurutma makinesi açınca kombi kapanıyor.

- Elif’in hikâyesi: “Ustaya güvenmiştik, yeşili dekor diye duvar içinde bırakmış.”

Sonuç: Çamaşır makinesi çalışırken bulaşık makinesi öksürmeye başladı.

- Mehmet’in hikâyesi: “Elektrikçi arkadaşım dedi ki, toprak gerekmez, ben 20 yıldır bağlamam.”

Sonuç: Aynı arkadaş, o gün apartman genelinde sigorta attırdı.

Moral: Elektrik, şakaya gelmez ama mizahı bol bir ders verir.

Yeşil kablonun ruh hali: “Ben güvenlik için buradayım ama kimse beni takmıyor”

Hayal edin, yeşil kablo konuşuyor:

> “Yahu kardeşim, ben seni korumaya geldim. Sen gidip beni faza bağlıyorsun!

> Bana bir günlüğüne ‘faz’ rolü verdin, anında sigorta patladı.

> Benim adım ‘toprak’, ben sakinim, huzurluyum, çarpma yok.

> Ama siz bana güvenmiyorsunuz. Hep faza ilgi var, hep maviyle uğraşıyorsunuz, ben kenarda unutuluyorum.”

Yeşil kablonun derdi, aslında ilişkilerdeki denge gibi.

Topraklama olmadan ilişki de, sistem de kısa devre yapar.

Bir taraf fazla enerjiyle doluysa, diğeri nötrleşemiyorsa, sonuç: kıvılcım.

Teknik bilginin özeti (gülerek ama ciddiyetle)

- Yeşil/Yeşil-sarı = Toprak (her zaman koruyucu hat).

- Mavi = Nötr (akımın dönüş yolu).

- Kahverengi veya Siyah = Faz (akımın gidiş yolu, dikkat!).

Ve bu üçü karıştırıldığında, elektriğin değil ama sabrın testine tabi tutulursun.

Unutmayın: “Yeşili boş bırakayım, zaten toprak var” diyen usta, modern çağın Don Kişot’udur — fizik yasalarına kılıçla dalar ama dev yerine trafodan dayak yer.

Forum halkına sorular: Gülerek ama öğrenerek tartışalım

- Siz hiç “yeşil kablo” kurbanı oldunuz mu?

- Hangi “usta” hikayeniz hâlâ forumlarda anlatılıyor?

- Sizce erkeklerin “ben hallederim” diyerek elektriğe atlaması mı tehlikeli, yoksa kadınların “elleme, ben çağırayım birini” refleksi mi daha güvenli?

- Evdeki elektrik düzeninde topraklama var mı, yoksa hâlâ fişe takarken dua mı ediyorsunuz?

Forumdaşlar, hem gülmek hem öğrenmek serbest.

Çünkü yeşil kablo, bir evin mizah kaynağı da olabilir, hayat sigortası da.

Unutmayın:

Elektrik çarpmaz; ihmal çarpar.

Ama iyi bir mizah, her hatayı affettirir.

Son söz: Bağlantılar sadece prizde değil, insanda da önemlidir

Bir gün biri “Yeşil kablo nereye bağlanır?” diye sorduğunda, cevabı şöyle verin:

> “Kalbe, vicdana ve topraklamaya!”

Çünkü hem prizin hem insanın dengeye ihtiyacı vardır.

Faz olmadan enerji olmaz, nötr olmadan sistem dönmez, toprak olmadan güven olmaz.

Yani sevgili forumdaşlar, unutmayın:

Hayatta da ilişkilerde de, yeşil kabloyu doğru yere bağlayın —

yoksa çarpılırsınız, ama bu kez elektrik değil… aşk çarpar! ⚡💚