Dubleks ev nasıl bölünür ?

Sarp

New member
Dubleks Ev Nasıl Bölünür? Toplumsal Cinsiyet, Irk ve Sınıf Perspektifinden Bir İnceleme

Bazen, bir evin bölünmesi sadece fiziki bir işlem değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve kültürel bir meseleye dönüşür. Bu yazı, “dubleks ev nasıl bölünür?” sorusunun ötesine geçerek, toplumsal cinsiyet, ırk ve sınıf gibi sosyal faktörlerin bu tür kararlar üzerindeki etkilerini inceleyecek. Evdeki alanın nasıl düzenlendiği, aslında o evdeki ilişkilerin, toplumun daha geniş yapılarına nasıl yansıdığının bir göstergesi olabilir.

Hadi gelin, bu soruyu bir adım daha derinlemesine inceleyelim. Her gün yüzleştiğimiz ama çoğu zaman göz ardı ettiğimiz toplumsal dinamiklerin, evdeki fiziki mekan düzenlemelerine nasıl etki ettiğine bakalım.

Ev Alanının Bölünmesi: Bir Çözüm değil, Sosyal Yapıların Yansıması

Dubleks bir ev, iki katlı olması nedeniyle iç mekânın bölünmesine imkan tanır. Fakat, bu bölünme sadece fiziksel bir durumdan ibaret değildir. Evdeki odaların nasıl bölündüğü, hangi bireylerin hangi alanda daha fazla yer kapladığı, genellikle toplumsal normlarla şekillenir. Evin bölünmesi, evdeki güç dinamiklerini, sınıf farklarını ve toplumsal cinsiyet rollerini de yansıtır.

Örneğin, geleneksel aile yapılarında, erkekler genellikle evin üst katını daha fazla kullanırken, kadınlar daha alt katlarda kalır. Bu durum, sınıf farklarıyla da ilişkilidir; daha zengin aileler, evlerini daha geniş bir şekilde düzenlerken, daha yoksul aileler için alanın bölünmesi daha işlevsel ve katı olabilir. Aynı zamanda, toplumsal normlar, cinsiyetin ve sınıfın ev içindeki rollerini belirler. Kadınlar, genellikle ev işlerinin daha çok yapıldığı alt katlarda yer alırken, erkekler ise üst katlarda daha fazla yer alabilir. Bu da, toplumsal yapıları yansıtan bir durumdur.

Toplumsal Cinsiyet ve Evdeki Alan

Evdeki mekân bölünmesi, toplumsal cinsiyet rollerini nasıl yeniden ürettiğimizin bir göstergesi olabilir. Kadınlar, tarihsel olarak ev içindeki bakım ve ev işlerinden sorumlu tutulmuşlardır. Bu nedenle, evin alt katı genellikle yemek pişirme, temizlik ve diğer bakım işlerinin yapıldığı alan olarak kabul edilir. Erkekler ise daha fazla kişisel alan ve rahatlık arayabilir, bu yüzden genellikle üst katlarda daha çok yer kaplar.

Ancak, bu bakış açısı değişiyor. Günümüzde, kadınlar da erkekler gibi, iş hayatında yer almakta ve evin içindeki sorumluluklar daha eşit bir şekilde paylaşılmaya başlanmıştır. Yine de, toplumsal cinsiyet normlarının ne kadar etkili olduğunu görmek için, özellikle aile içindeki rollerin nasıl belirlendiğine ve evin nasıl bölündüğüne bakmak önemli. Birçok kadın, evin alt katında yer alırken, çocuklar için daha fazla alan sağlayacak şekilde evin üst katı da düzenlenebilir. Ancak, bu tür bölünmeler hala genellikle kadınların sosyal beklentilerine dayalıdır.

Örnek:

Birçok çiftin evlerini bölme biçimi, kadınların ev içindeki daha "görünür" rollerini pekiştiren bir düzen olabilir. Özellikle çocuk sahibi olan ailelerde, çocukların odaları genellikle alt katlarda, ebeveynlerin ise üst katlarda yer alır. Bu tür düzenlemeler, toplumsal cinsiyetin ve aile içindeki rollerin fiziksel yansımasıdır.

Irk ve Kültürel Faktörler: Evdeki Bölünmenin Sosyal Katmanları

Evlerin bölünmesi, sadece toplumsal cinsiyetle sınırlı bir mesele değildir. Irk ve kültür de önemli bir rol oynar. Bazı kültürlerde, evin iç yapısı, geleneksel ritüeller ve aile üyelerinin birbirleriyle olan ilişkilerine göre şekillenir. Özellikle geleneksel ya da çok kültürlü toplumlarda, evdeki alanlar farklı bireyler ve gruplar arasında daha belirgin bir şekilde bölünebilir.

Örneğin, bazı Asya toplumlarında, yaşlılar ve gençler arasındaki hiyerarşi, evin bölünmesinde etkili olabilir. Yaşlı bireyler, evin daha üst katlarında veya daha sakin alanlarında yer alırken, gençler daha alt katlarda ve daha gürültülü alanlarda yaşayabilir. Bu tür bir mekân düzenlemesi, toplumsal normlarla ve kültürel değerlerle doğrudan bağlantılıdır.

Ayrıca, daha zengin ve daha yoksul sınıflar arasındaki farklar da ev bölünmesinde önemli bir faktördür. Zengin aileler, evlerini daha rahat bir şekilde bölerken, yoksul aileler, evin fiziksel yapısını daha verimli kullanmak zorunda kalabilirler. Burada da sınıf farklılıkları açıkça ortaya çıkar.

Örnek:

Kentsel alandaki bazı etnik gruplar, genellikle geleneksel yapıları ve büyük aile gruplarını bir arada tutma eğilimindedirler. Bu nedenle, evdeki alanlar daha geniş bir şekilde paylaşılır ve herkesin kullanımına açık hale gelir. Bu da, özellikle ırk ve kültürle ilişkili sosyal yapıları yansıtır.

Çözüm Odağı: Evin Bölünmesi ve Toplumsal Değişim

Evdeki alan bölünmesinin toplumsal yapılarla nasıl bağlantılı olduğunu anlamak, sadece bu durumu eleştirmek değil, aynı zamanda daha eşitlikçi ve adil bir toplum yaratma yolunda önemli bir adımdır. Kadınların daha fazla hakka sahip olduğu, erkeklerin de ev işlerine katıldığı bir toplumsal düzen, evdeki alanın nasıl bölündüğü konusunda da büyük bir değişim yaratabilir.

Sosyal yapılar değiştikçe, evdeki alan bölünmesi de daha eşitlikçi hale gelebilir. Kadın ve erkeklerin, birlikte daha eşit bir şekilde mekânı paylaştığı bir model, toplumsal cinsiyet rollerinin de dönüşmesine yardımcı olabilir.

Sizce, evdeki alan bölünmesi, toplumsal cinsiyet ve sınıf farklarını nasıl yansıtır? Evdeki mekânın eşitlikçi bir şekilde düzenlenmesi, toplumsal değişim için bir adım olabilir mi?

Kaynaklar:

- Hochschild, A. R., & Machung, A. (2012). The Second Shift: Working Families and the Revolution at Home. Penguin Books.

- Butler, J. (2004). Undoing Gender. Routledge.