Nasıl bir hastalıktır ?
Bu hastalık tamamen farklı iki formda meydana gelir. Bunlar çiçek enfeksiyonu ve meyve enfeksiyonu olarak isimlendirilir. Bu hastalığa 3 tür
neden olur. Fungus zincir şeklinde birbirine asılı, limon biçimindeki konidilerine göre Monilia olarak isimlendirilir. Hastalık etmeninin taksonomik kategorideki yeri aşağıda olduğu gibidir.
Kingdom: Fungi
Phylum: Ascomycota
Subphylum: Pezizomycotina
Class: Leotiomycetes
Subclass: Leotiomycetidae
Order: Helotiales
Family: Sclerotiniaceae
Genus: Monilinia
Species: Monilinia
Çiçek infeksiyonu nasıl olmaktadır ?
Bulaşma çiçeklenmeden önce, esnasında veya kısa süre sonra çiçek organlarında meydana gelir. Yalnız açan çiçekler enfekte olur. Fungus bitkiye yumurtalık tepeciği, erkek organları veya çiçek yapraklarından girer. Çiçek sapı yolu ile dala geçer ve dal içinde ilerleyerek doğrudan doğruya enfekte edilmemiş çiçekleri hastalandırır. Hasta çiçek sararır ve birkaç gün içinde kahverengileşerek kurur. Ölen çiçekler dökülmezler ve uzun süre dallarda asılı kalırlar o yüzden halk arasında mumya hastalığı da denmektedir.
Hastalanan dallar kurur. Böyle dalların kabuğu kaldırıldığında odun kısmının kahverengileştiği görülür. Uygun hava koşullarında çiçeklenme sonrası konidiler ağaçlara ulaşacak olursa çok genç meyveleri enfekte edebilir. Bu tip meyveleri sonraları siyahlaşmış ve mumyalaşmış olarak dallarda asılı görmek olasıdır.
Çiçeklenme süresi dal kurumaları için kritik zamanı oluşturmaktadır. Eğer ağaç kritik çiçekleneme periyodunu sağlam olarak geçirebilirse, artık ağaç için hastalanma sorunu ortadan kalkar. Tekrar ancak olgun meyveler hastalanabilir. Bu da meyvelerin yağışlı havalarda yumuşaması sonucu üzerilerinde ince çatlaklar meydana gelirse olur. İnfeksiyon olabilmesi için çiçeklenme zamanında yağışların bol olması gerekir. Soğuk ve yağışlı havalar çiçeklenme periyodunu uzatarak ağaçlar uzun süre hastalık etmeninin etkisine açık bırakır. Ayrıca yağmurlar ile doğal şekilde yumurtalık tepeciği üzerinde var olan infeksiyonu önleyici maddelerin yıkanması veya bitki dokusunun su oranını artırarak bunların etkilerini azaltması söz konusu olabilir. Çiçeklerin ölümünden kısa bir süre sonra üzerlerinde oluşan konidiler
çiçeklenmenin yavaş olduğu yerlerde yeni açan çiçekleri enfekte ederler.
Çiçek enfeksiyonun da nelere dikkat edilmeli ?
Fungus ölü çiçekler ve dal kısımları üzerinde gelecek ilkbahara kadar canlı kalır. Konidiler rüzgar yardımıyla yeni açan çiçekler üzerine taşınır. Konidilerin taşınmasında böcekler de rol oynar. Bu arada çiçeklenme zamanı yukarıda anlatılan şekilde geçecek olursa tekrar çiçek ve dallar kurur. Ağacın aynı hastalığın saldırısına yıllar boyu dayanamayacağı açıktır. Yumuşak çekirdekli meyvelerde Monilia çiçek enfeksiyonu büyük öneme sahip değildir. Yağışlı havalarda çiçeklenme süresi uzarsa elmada ve seyrek olarak armutta çiçek enfeksiyonu görülür. Fungus çiçek demetinin ve sürgün üzerinde bu kısmı sınırlayan alanı kurutur. Böylece sürgün üzerindeki yapraklar kahverengileşir
ve kururlar. Genellikle fungus elma ve armutta ağaç kısmına girmez. Hastalık bazen aynı anda bütün ağacı kurutabilir. Fakat bu gibi kurumalar soğuk ve ilaçlamadan da ileri gelebilir. Bu son iki nedenden Monilia ölümünü ayırmak için meyve ve sürgün dalları kontrol edilir. Çünkü fungus sadece meyve dallarında bulunur. Şeftalide özellikle meyve mumyalarından oluşan konidiler ile meydana gelen çiçek enfeksiyonuna engel olmak gerekir. Dallarda asılı kalan mumya meyvelerin kışın toplanarak imha edilmelidir. Şeftali çiçekten kısa süre önce bakırlı ilaçlara karşı duyarlı olduğundan Amerika da çiçeklenmeden önce ve çiçeklenme sırasında ıslanabilir kükürtlü preparatları
ile yapılan çalışmalar başarı sağlamıştır. Meyveler bu dönemde sertleştiği için fungus enfeksiyonu yapamaz.
Meyve monilyası nasıl olmaktadır ?
Meyve üzerindeki bir yaradan veya sağlam meyvenin hasta meyveye değdiği
kısımdan hastalık başlayarak bütün meyveyi sarar. Meydana gelen
kahverengi bir çürüklük lekesidir. Lekenin etrafında açık kahverengi bir halka
oluşur. Çürüklük meyve etinin içine doğru gelişir, fakat çukurlaşmaz.
Lekelerin üzerinde konidi kümeleri meydana gelir. Spor yatakları başlangıçta
konsantrik olup sonraları bu şekilleri kaybolur. Hastalıklı meyve mumyalarını
oluştururlar. Patojen bunlar içinde kışı canlı geçirir ve ilkbaharda çiçekleri
veya daha sonra meyveleri enfekte ederek konidileri oluştururlar. Hastalık
etmeninin hayat devri aşağıda şematik olarak verilmiştir
Fungusun (Mantarın) Yaşamı:
Kışlayan bir meyve mumyası üzerinde iki yıllık bir depolamadan sonra
Apothecium gelişir. Bunun içinde oluşan ascusta redüksiyon bölünme
sonucu her ascustan 8 haploid ascospor meydana gelir. Aktif fırlatılan
askospor bir yaradan meyveyi infekte eder ve bu infeksiyon yerinden çürüme
başlar. Çürük yerin üzerinde konsantrik halkalar içinde konidi yatakları
meydana gelir. Burada konidi taşıyıcıları üzerinde bir hücreli konidiler zincir
şeklinde çözülür ve rüzgâr yardımıyla yayılarak yeni enfeksiyonları yaparlar.
Konidi oluşumu (asexuel gelişme siklusu) vejatasyon periyodu sırasında
uygun koşullarda kısa zaman aralıklarında birçok defa tekrarlanır. Enfekteli
meyveler meyve mumyası olarak kısmen ağaçta asılı kalırlar. Orada kışlarlar
ve ilkbaharda yeni konidiler oluştururlar. Ağaçlarda kalan mumya meyveler
ilkbahar ve yazın yeni enfeksiyon için çıkış noktasıdır. Fungusun sexuel
gelişmesinin başlaması için meyve mumyalarının toprağa düşmesi gerekir.
Orada iki yıllık bir beklemeden sonra apotheciumlar oluşur.
Mantarın yayılması nasıl olmaktadır ?
Meyvelerin duyarlılığı olgunlaşma ile ani olarak artar. Nemli havalar hastalığı
kolaylaştırır. Meyve çürüklüğü, ayrıca tek yönlü azot (N) gübrelemesiyle de
hızlandırılır. Fazla gübre verilmesi de zararlı etki yapar. Yere dökülen meyve
mumyaları üzerinde genellikle iki yıl sonra mantar şeklinde fruktifikasyon
organları gelişir. Bunlar içinde ascosporlar oluşur. Bunlarda enfeksiyon
yapabilirler. Yalnız bunlar fungusun bir vejetasyon döneminden diğerine
geçmesinde konidi meydana getiren mumyalar kadar öneme sahip
değillerdir. Meyve bahçesi içinde çürüklük etmenin yayılması çürük meyveler
üzerinde oluşan konidilerin rüzgâr, yağmur damlaları veya böceklerle
taşınmasıyla oluşur. Bu olayda yaban arıların rolü de oldukça önemlidir.
Bunların meyveleri ısırarak oluşturdukları yaralar fungus için giriş kapısı
hazırlar, ayrıca vücutları ile de konidileri taşırlar. Sporların taşınmasında bal
arıları da rol oynar. Yalnız bunlar meyveleri ısırarak yaralar açamaz. Bu
nedenle bunların meyve Monilia hastalığının yayılmasındaki rollerinin büyük
olmasına olanak yoktur. Yalnız çiçekten çiçeğe hastalık sporlarının yayılma
konusu olduğu ayva Monilia’sın da bal arılarının rolü daha büyüktür.
Meyve Monilia’sının diğer bir şekli de fungus meyveyi infekte ettikten sonra
kabuğu delerek dışarı çıkmaz, yalnızca etkisi ile meyve rengini değiştirir.
Özellikle depolarda korkulan bu form “siyah çürüklük” olarak isimlendirilir ve
genellikle elmalarda görülür.
Fungus kışı 4 şekilde geçirir:
Mumyalaşmış meyveler üzerinde konidi
Sürgünler ve çiçekler üzerinde misel
Sürgünler, çiçek ve meyve üzerinde konidium
Apothecium halinde
Çiçek enfeksiyonu ile savaşta hasta dalların budanması büyük önem taşır.
İlkbaharda üzerinde konidiler oluşacak dalları hastalık sınırının 20 cm
altından kesmek gerekir. Yüksek taç oluşturan çeşitlerde hastalığı kontrol
etmek için tek seçenek ilaçlamadır. Birinci ilaçlama tomurcuklar patlamak
üzere iken, bu sırada oluşacak konidium yataklarını öldürmek amacıyla, ikinci
ilaçlama çiçeklerin %5 – 10 açıldığı devrede, üçüncü ilaçlamada azami
çiçeklenme devresinde (çiçeklerin %81 – 90 açıldığında) yapılmalıdır. İlk
ilaçlamada bordo bulamacı veya hazır bakırlı preparatlar, diğer ilaçlamalarda
koruyucu fungusitler kullanılır.
Ayva Monilyası için bölgelere göre farklı bir ilaçlama programı
önerilir.
A: Marmara bölgesi için
1. İlaçlama: Tomurcuklar patlayıp yaprakların uç vermesi
görülmeye başladığı dönemde
2. İlaçlama: Bundan 13 – 14 gün sonra
3. İlaçlama: yine aynı aralıklar yapılır.
B: Karadeniz Bölgesi için;
1. İlaçlama: Çiçeklerin % 5’i açtığında
2. İlaçlama: Çiçeklerin % 50’si açtığında
3. İlaçlama: Çiçeklerin çoğu açtığında yapılır
Mücadele hakkında ek bilgi:
Kışın ağaçlarda asılı bulunan mumyaların uzaklaştırılması, meyve Monilia’sı ile savaşta akla gelen ilk husustur. Yalnız yüksek taçlı
ağaçlarda bu gibi oluşumları toplamak zor olduğu için, ilaçlamak suretiyle bunlar içinde yaşayan fungus öldürmeye çalışılmıştır.
Fakat pratikte ağaç üzerindeki bütün meyveleri ilaç ile iyice yıkamak olanaksızdır. Buna rağmen Amerika’da meyve Monilia’sına karşı kış ilaçlaması önerilmektedir. İlaç olarak sodyum arsenatin %1’lik çözeltisi kullanılmaktadır. Bu madde mumyalar içinde fungusun öldürülmesi bakımından çok etkili olmasına rağmen sıcakkanlılar için çok zehirli oluşu nedeni ile uygulamanın çok dikkatli yapılması gerekir. Meyve enfeksiyonları her hangi bir nedenle meydana gelen yaralardan (Meyve zararlılarından, mekanik zararlanmalardan vs.) olduğundanböceklerle mücadele edilmelidir.
Bu hastalık tamamen farklı iki formda meydana gelir. Bunlar çiçek enfeksiyonu ve meyve enfeksiyonu olarak isimlendirilir. Bu hastalığa 3 tür
neden olur. Fungus zincir şeklinde birbirine asılı, limon biçimindeki konidilerine göre Monilia olarak isimlendirilir. Hastalık etmeninin taksonomik kategorideki yeri aşağıda olduğu gibidir.
Kingdom: Fungi
Phylum: Ascomycota
Subphylum: Pezizomycotina
Class: Leotiomycetes
Subclass: Leotiomycetidae
Order: Helotiales
Family: Sclerotiniaceae
Genus: Monilinia
Species: Monilinia
Çiçek infeksiyonu nasıl olmaktadır ?
Bulaşma çiçeklenmeden önce, esnasında veya kısa süre sonra çiçek organlarında meydana gelir. Yalnız açan çiçekler enfekte olur. Fungus bitkiye yumurtalık tepeciği, erkek organları veya çiçek yapraklarından girer. Çiçek sapı yolu ile dala geçer ve dal içinde ilerleyerek doğrudan doğruya enfekte edilmemiş çiçekleri hastalandırır. Hasta çiçek sararır ve birkaç gün içinde kahverengileşerek kurur. Ölen çiçekler dökülmezler ve uzun süre dallarda asılı kalırlar o yüzden halk arasında mumya hastalığı da denmektedir.
Hastalanan dallar kurur. Böyle dalların kabuğu kaldırıldığında odun kısmının kahverengileştiği görülür. Uygun hava koşullarında çiçeklenme sonrası konidiler ağaçlara ulaşacak olursa çok genç meyveleri enfekte edebilir. Bu tip meyveleri sonraları siyahlaşmış ve mumyalaşmış olarak dallarda asılı görmek olasıdır.
Çiçeklenme süresi dal kurumaları için kritik zamanı oluşturmaktadır. Eğer ağaç kritik çiçekleneme periyodunu sağlam olarak geçirebilirse, artık ağaç için hastalanma sorunu ortadan kalkar. Tekrar ancak olgun meyveler hastalanabilir. Bu da meyvelerin yağışlı havalarda yumuşaması sonucu üzerilerinde ince çatlaklar meydana gelirse olur. İnfeksiyon olabilmesi için çiçeklenme zamanında yağışların bol olması gerekir. Soğuk ve yağışlı havalar çiçeklenme periyodunu uzatarak ağaçlar uzun süre hastalık etmeninin etkisine açık bırakır. Ayrıca yağmurlar ile doğal şekilde yumurtalık tepeciği üzerinde var olan infeksiyonu önleyici maddelerin yıkanması veya bitki dokusunun su oranını artırarak bunların etkilerini azaltması söz konusu olabilir. Çiçeklerin ölümünden kısa bir süre sonra üzerlerinde oluşan konidiler
çiçeklenmenin yavaş olduğu yerlerde yeni açan çiçekleri enfekte ederler.
Çiçek enfeksiyonun da nelere dikkat edilmeli ?
Fungus ölü çiçekler ve dal kısımları üzerinde gelecek ilkbahara kadar canlı kalır. Konidiler rüzgar yardımıyla yeni açan çiçekler üzerine taşınır. Konidilerin taşınmasında böcekler de rol oynar. Bu arada çiçeklenme zamanı yukarıda anlatılan şekilde geçecek olursa tekrar çiçek ve dallar kurur. Ağacın aynı hastalığın saldırısına yıllar boyu dayanamayacağı açıktır. Yumuşak çekirdekli meyvelerde Monilia çiçek enfeksiyonu büyük öneme sahip değildir. Yağışlı havalarda çiçeklenme süresi uzarsa elmada ve seyrek olarak armutta çiçek enfeksiyonu görülür. Fungus çiçek demetinin ve sürgün üzerinde bu kısmı sınırlayan alanı kurutur. Böylece sürgün üzerindeki yapraklar kahverengileşir
ve kururlar. Genellikle fungus elma ve armutta ağaç kısmına girmez. Hastalık bazen aynı anda bütün ağacı kurutabilir. Fakat bu gibi kurumalar soğuk ve ilaçlamadan da ileri gelebilir. Bu son iki nedenden Monilia ölümünü ayırmak için meyve ve sürgün dalları kontrol edilir. Çünkü fungus sadece meyve dallarında bulunur. Şeftalide özellikle meyve mumyalarından oluşan konidiler ile meydana gelen çiçek enfeksiyonuna engel olmak gerekir. Dallarda asılı kalan mumya meyvelerin kışın toplanarak imha edilmelidir. Şeftali çiçekten kısa süre önce bakırlı ilaçlara karşı duyarlı olduğundan Amerika da çiçeklenmeden önce ve çiçeklenme sırasında ıslanabilir kükürtlü preparatları
ile yapılan çalışmalar başarı sağlamıştır. Meyveler bu dönemde sertleştiği için fungus enfeksiyonu yapamaz.
Meyve monilyası nasıl olmaktadır ?
Meyve üzerindeki bir yaradan veya sağlam meyvenin hasta meyveye değdiği
kısımdan hastalık başlayarak bütün meyveyi sarar. Meydana gelen
kahverengi bir çürüklük lekesidir. Lekenin etrafında açık kahverengi bir halka
oluşur. Çürüklük meyve etinin içine doğru gelişir, fakat çukurlaşmaz.
Lekelerin üzerinde konidi kümeleri meydana gelir. Spor yatakları başlangıçta
konsantrik olup sonraları bu şekilleri kaybolur. Hastalıklı meyve mumyalarını
oluştururlar. Patojen bunlar içinde kışı canlı geçirir ve ilkbaharda çiçekleri
veya daha sonra meyveleri enfekte ederek konidileri oluştururlar. Hastalık
etmeninin hayat devri aşağıda şematik olarak verilmiştir
Fungusun (Mantarın) Yaşamı:
Kışlayan bir meyve mumyası üzerinde iki yıllık bir depolamadan sonra
Apothecium gelişir. Bunun içinde oluşan ascusta redüksiyon bölünme
sonucu her ascustan 8 haploid ascospor meydana gelir. Aktif fırlatılan
askospor bir yaradan meyveyi infekte eder ve bu infeksiyon yerinden çürüme
başlar. Çürük yerin üzerinde konsantrik halkalar içinde konidi yatakları
meydana gelir. Burada konidi taşıyıcıları üzerinde bir hücreli konidiler zincir
şeklinde çözülür ve rüzgâr yardımıyla yayılarak yeni enfeksiyonları yaparlar.
Konidi oluşumu (asexuel gelişme siklusu) vejatasyon periyodu sırasında
uygun koşullarda kısa zaman aralıklarında birçok defa tekrarlanır. Enfekteli
meyveler meyve mumyası olarak kısmen ağaçta asılı kalırlar. Orada kışlarlar
ve ilkbaharda yeni konidiler oluştururlar. Ağaçlarda kalan mumya meyveler
ilkbahar ve yazın yeni enfeksiyon için çıkış noktasıdır. Fungusun sexuel
gelişmesinin başlaması için meyve mumyalarının toprağa düşmesi gerekir.
Orada iki yıllık bir beklemeden sonra apotheciumlar oluşur.
Mantarın yayılması nasıl olmaktadır ?
Meyvelerin duyarlılığı olgunlaşma ile ani olarak artar. Nemli havalar hastalığı
kolaylaştırır. Meyve çürüklüğü, ayrıca tek yönlü azot (N) gübrelemesiyle de
hızlandırılır. Fazla gübre verilmesi de zararlı etki yapar. Yere dökülen meyve
mumyaları üzerinde genellikle iki yıl sonra mantar şeklinde fruktifikasyon
organları gelişir. Bunlar içinde ascosporlar oluşur. Bunlarda enfeksiyon
yapabilirler. Yalnız bunlar fungusun bir vejetasyon döneminden diğerine
geçmesinde konidi meydana getiren mumyalar kadar öneme sahip
değillerdir. Meyve bahçesi içinde çürüklük etmenin yayılması çürük meyveler
üzerinde oluşan konidilerin rüzgâr, yağmur damlaları veya böceklerle
taşınmasıyla oluşur. Bu olayda yaban arıların rolü de oldukça önemlidir.
Bunların meyveleri ısırarak oluşturdukları yaralar fungus için giriş kapısı
hazırlar, ayrıca vücutları ile de konidileri taşırlar. Sporların taşınmasında bal
arıları da rol oynar. Yalnız bunlar meyveleri ısırarak yaralar açamaz. Bu
nedenle bunların meyve Monilia hastalığının yayılmasındaki rollerinin büyük
olmasına olanak yoktur. Yalnız çiçekten çiçeğe hastalık sporlarının yayılma
konusu olduğu ayva Monilia’sın da bal arılarının rolü daha büyüktür.
Meyve Monilia’sının diğer bir şekli de fungus meyveyi infekte ettikten sonra
kabuğu delerek dışarı çıkmaz, yalnızca etkisi ile meyve rengini değiştirir.
Özellikle depolarda korkulan bu form “siyah çürüklük” olarak isimlendirilir ve
genellikle elmalarda görülür.
Fungus kışı 4 şekilde geçirir:
Mumyalaşmış meyveler üzerinde konidi
Sürgünler ve çiçekler üzerinde misel
Sürgünler, çiçek ve meyve üzerinde konidium
Apothecium halinde
Çiçek enfeksiyonu ile savaşta hasta dalların budanması büyük önem taşır.
İlkbaharda üzerinde konidiler oluşacak dalları hastalık sınırının 20 cm
altından kesmek gerekir. Yüksek taç oluşturan çeşitlerde hastalığı kontrol
etmek için tek seçenek ilaçlamadır. Birinci ilaçlama tomurcuklar patlamak
üzere iken, bu sırada oluşacak konidium yataklarını öldürmek amacıyla, ikinci
ilaçlama çiçeklerin %5 – 10 açıldığı devrede, üçüncü ilaçlamada azami
çiçeklenme devresinde (çiçeklerin %81 – 90 açıldığında) yapılmalıdır. İlk
ilaçlamada bordo bulamacı veya hazır bakırlı preparatlar, diğer ilaçlamalarda
koruyucu fungusitler kullanılır.
Ayva Monilyası için bölgelere göre farklı bir ilaçlama programı
önerilir.
A: Marmara bölgesi için
1. İlaçlama: Tomurcuklar patlayıp yaprakların uç vermesi
görülmeye başladığı dönemde
2. İlaçlama: Bundan 13 – 14 gün sonra
3. İlaçlama: yine aynı aralıklar yapılır.
B: Karadeniz Bölgesi için;
1. İlaçlama: Çiçeklerin % 5’i açtığında
2. İlaçlama: Çiçeklerin % 50’si açtığında
3. İlaçlama: Çiçeklerin çoğu açtığında yapılır
Mücadele hakkında ek bilgi:
Kışın ağaçlarda asılı bulunan mumyaların uzaklaştırılması, meyve Monilia’sı ile savaşta akla gelen ilk husustur. Yalnız yüksek taçlı
ağaçlarda bu gibi oluşumları toplamak zor olduğu için, ilaçlamak suretiyle bunlar içinde yaşayan fungus öldürmeye çalışılmıştır.
Fakat pratikte ağaç üzerindeki bütün meyveleri ilaç ile iyice yıkamak olanaksızdır. Buna rağmen Amerika’da meyve Monilia’sına karşı kış ilaçlaması önerilmektedir. İlaç olarak sodyum arsenatin %1’lik çözeltisi kullanılmaktadır. Bu madde mumyalar içinde fungusun öldürülmesi bakımından çok etkili olmasına rağmen sıcakkanlılar için çok zehirli oluşu nedeni ile uygulamanın çok dikkatli yapılması gerekir. Meyve enfeksiyonları her hangi bir nedenle meydana gelen yaralardan (Meyve zararlılarından, mekanik zararlanmalardan vs.) olduğundanböceklerle mücadele edilmelidir.